Yapısalcı dil bilimin kurucusu olan Saussure’e göre dil, seslerden oluşan kuralsız bir yığınlar kümesi değil; derininde yatan ilişkiler ağıyla birbirine bağlanmış öğelerden oluşan, düzenli ve tutarlı bir bütündür, genel bir yapıdır. Söz ise kişiseldir; bir dili konuşan her bir kişi tarafından dilin ayrı ayrı somut kullanımlarıdır. Dil ile söz arasındaki ilişki, futbolun kendisiyle futbol maçı arasındaki ilişkiye benzetilebilir. Bu benzerliğe göre, futbolun kendisi soyut bir sisteme yani “dil“e, her bir futbol maçı ise somut bir uygulanışa yani “söz”e tekabül eder.
Saussure‘e göre dilin bireysel ve somut kullanımları olan sözler -ki her bir dilde sınırsız sayıda söz vardır- soyut ve toplumsal bir sistem olan “dil‘e uymak durumundadır. Dil bilimin amacı da bu kullanımlardan (sözlerden) yola çıkarak, sözlerin dayandığı genel yapıyı, göstergelerden oluşan sistemi (dili) incelemek, başka bir deyişle dilin mantığını ve matematiksel düzenini ortaya çıkarmaktır.