Uyumsuz Tiyatro
♦ 20. yüzyıl tiyatrosunda epik tiyatrodan sonra bir başka güçlü eğilim uyumsuz tiyatrodur. İnsanla dünya arasındaki uyumsuzluğu hem insanın hem dünyanın anlamının silindiği noktaya kadar götüren bu anlayış, sahnedeki bütün görsel ve duyusal öğeleri an aza indirmeyi amaçlar. Örneğin bu tarz oyunlardan birinde sahnede sadece bir ağız görünür.
♦ Beckett’in sıkıntılı ve hüzünlü kuklalara dönüşmüş insanların dünyasını anlatan tiyatrosu, Arthur Adamov ve Eugen ionescu‘nun fantastik denemeleri, İngiltere’de Harold Pinter‘in oyunları, eleştirmenlerce bu akım içerisinde değerlendirilir. Beckett’in “Godot’yu Beklerken” ve İonescu’nun “Kel Şarkıcı” adlı oyunları bu tiyatronun ilk örneklerindendir.