Tecahül-i arif Sanatı Nedir? Örnekleri
♦ Söyleyişte bir anlam inceliği yaratmak amacıyla herhangi bir şeyi bilmezlikten gelmeye “tecahülüarif” denir.
♦ Tecahülüarif bazen sözde soru yoluyla yapıldığı için istifham sanatıyla karıştırılabilir. Ancak tecahülüarifte sözde sorunun arkasında bir nükte (espri) bulunur. İstifham ise sadece sözde soruya dayanır.
Örneğin “Şakaklarıma kar mı yağdı, ne var? / Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz” (Cahit Sıtkı Tarancı) dizelerinde şair, şakaklarına yağanın kar olmadığını ve çizgili yüzün kendisine ait olduğunu bildiği halde bilmez görünüyor. Böylece, yaşlandığı gerçeğini kabullenemediğini tecahülüarifte yaparak zarif bir biçimde anlatmış oluyor.
♦ Tecahülüarifin soru sorma dışında, bir soruyu cevaplarken de yapılabileceğine örnek olarak aşağıdaki anekdotu verebiliriz:
Ruşen Eşref Unaydın’ın: “Şinasi mektebi hakkında fikriniz nedir?” sorusuna Süleyman Nazif; “Şinasi mektebi mi? Ben böyle bir şey bilmiyorum azizim, işittiğime göre onun, Bab-ı Âli Caddesi’nde güzel bir matbaası varmış. ” cevabını verir.
(Bu cevapta tecahülüarif vardır. Çünkü Süleyman Nazif, mektep sözcüğünün edebiyat ekolü anlamında kullanıldığını bilmezlikten geliyor. Böylece ekol sözcüğünün olur olmaz yerde mektep anlamında kullanılamayacağını belirtmiş oluyor.)
♦ Büyük şairimiz Yahya Kemal çok sevdiği Boğaziçi’nde bir tepeye çıkıyordu. Hava sıcak olduğu için çok terlemiş, ağır vücudunu taşıyamaz olmuştu. Tam o sırada yolu üzerindeki bir bakkal dükkânının önündeki iskemleye kendini bırakıverdi. Yağlı bir müşteri kazandığını düşünen bakkal nazikçe sordu:
— Bir şey mi alacaktınız efendim?
— Evet, müsaade ederseniz biraz nefes alacağım.
(Parçaya göre, Yahya Kemal, bakkalın sorusunu anlamazlıktan gelerek tecahülüarif yapıyor.)
♦ ihtiyarlıktan beli bükülmüş bir adama iki genç takılmak amacıyla sordu:
— Amca, bir şey mi arıyorsun ?
— Evet, evladım, gençliğimi arıyorum.
(Bu parçada da ihtiyar adam kendisiyle alay edildiğini anlamamış görünerek tecahülüarif örneği sayılacak ince bir cevap veriyor.)
Diğer Tecahülüarif Örnekleri:
Ecel tuzağını açamaz mısın
Açıp da içinden kaçamaz mısın
Azat eyleseler uçamaz mısın
Kırık mı kanadın kolların hani
Hıfzı
Sahi senden mi doğdum anne
Yollar, nehirler, kuşluk vakitleri dururken
Bir insandan mı doğar bir çocuk?
Haydar Ergülen
Afrodit, istiridyeden doğmuş;
Yazık,
Doğacak ana bulamamış
Zavallıcık!
Arif Nihat Asya