1. Bu dönem edebiyatının ilk evresinde yetişen ve romantizmin etkisinde kalan hikâye ve romancıların eserlerinde, rastlantılara çok yer verilmiş; eserlerde yazarın kişiliği gizlenmemiş, okuyucuya seslenilmiş, vakanın akışı durdurularak birtakım bilgiler aktarılmış ya da tasvirler yapılmıştır. Kişiler, çoğu kez tek yönlü olarak ele alınmış ve sonuçta iyiler ödüllendirilip kötüler cezalandırılmıştır.
Bu parçada, hikâye ve romanları hakkında bilgi verilen edebiyat dönemi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tanzimat Edebiyatı
B) Milli Edebiyat
C) Servet-i Fünun
D) Fecr-i Âti
E) Cumhuriyet Edebiyatı
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) Edebiyatımızın ilk realist romanı, Recaizade Mahmut Ekrem‘in “Araba Sevdası‘dır.
B) İlk özel Türkçe gazete, Şinasi ve Agâh Efendi tarafından çıkarılan “Tercüman-ı Ahval”dir.
C) Edebiyatımızda, ilk çeviri roman, Yusuf Kâmil Paşa’nın Fenelon’dan çevirdiği “Telemak”tır.
D) Batı edebiyatından yapılan ilk şiir çevirisi, Ziya Paşa‘nın “Tercüme-i Manzume” adlı yapıtıdır.
E) Namık Kemal‘in “İntibah” adlı romanı, edebiyatımızın ilk edebi romanı (tasvir ve tahlil romanı)’dır.
3. Şiirleri ve manzum-nesir tiyatro eserleriyle tanınır. Şiire birtakım yenilikler getirmiştir: Hece ölçüsünü denemiş; dörtlük ve çapraz uyak kullanmış; ölçülü ama uyaksız dizeler yazmıştır. Tiyatrolarında Batılı yazarların aşırı etkisi görülür: Shakespeare’in “Othello” ve “Fırtına”sının etkisi, “Finten” ve ‘Zeynep’e; Comeille’in “Le Cid” ve “Cinna”sının etkisi, “Nesteren” ve “Liberte”ye; Horace’ın tragedyalarının etkisi, “Eşber”e… yansımıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı, kimdir?
A) Âli Bey
B) Namık Kemal
C) Abdülhak Hâmit
D) Recaizade Ekrem
E) Ahmet Vefik Paşa
4. Aşağıdakilerden hangisi, Tanzimat Edebiyatıyla Servet-i Fünun Edebiyatının ortak özelliğidir?
A) Batı edebiyatı nazım şekillerini kullanma
B) Fransız edebiyatını örnek alma ve onun etkisinde kalma
C) Dili sadeleştirme amacını benimseme
D) Toplum için sanat anlayışıyla eser verme
E) Beyit bütünlüğünü kırarak nazmı nesre yaklaştırma
5. “Edebiyatımız ya Şark’a, İran’a; yahut Garb’a, Fransa’ya yönelmiş; bugün Fransa’ya doğru gidenlerin yaptıklarıyla eskiden İran’ı taklit edenlerin arasında fark kalmamıştı. Türk dili ve edebiyatında otuz beş sene evvel başlayan sadeliği öldürenler Edebiyat-ı Cedidecilerdir. Tevfik Fikret‘in en mühim şiir kitabı Rübab-ı Şikeste’nin adı bile Emile Bergarat’ın Lyre Brisee-Kırık Saz’ından alınmıştı. Türklere yeni ve tabii bir lisan lazımdı…”
Bu parçada, Ömer Seyfettin tarafından, “Şark’ı ve “Garb”ı taklit ettikleri için eleştirilenler, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tanzimatçılar ve Servet-i Fünuncular
B) Halk şairleri ve Fecr-i Aticiler
C) Servet-i Fünuncular ve Milli Edebiyatçılar
D) Divan Edebiyatı şairleri ve Servet-i Fünuncular
E) Fecr-i Aticiler ve Tanzimatçılar
6. “Bugün, natüralizmin, realizmin fenni sınırları için de bir hikâye, roman yazmak, büyük bir kavrayış
gerektiren derin bir bilimdir. Güneşiyle, havasıyla, toplumsal durum ve ahlakıyla, kısacası bütün kurumlarıyla bir çevre alacaksınız. Sonra her tabakadan seçeceğiniz kahramanlarınızın ruhlarına girerek bilgin, akılsız, cani, masum, namuslu, namussuz, ezen, ezilen kişileri bir vaka içinde doğada gördüğünüz gibi yaşatacaksınız. Frengi, delilik gibi yürekler acısı hastalıkların kalıtsal (irsi) etkilerini göstereceksiniz…”
Romanlarını, bu görüşler doğrultusunda yazan romancımız, aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Recaizade Ekrem
B) Mehmet Rauf
C) Halit Ziya
D) Sami Paşazade Sezai
E) Hüseyin Rahmi
7. Aşağıdakilerden hangisi, Servet-i Fünun ve Fecr-i Âti edebiyatının ortak özelliği değildir?
A) Manzum ürünlerin genellikle aruz ölçüsüyle yazılması
B) Türk edebiyatının Batılılaşmasında etkisiz kalınması
C) Sanat için sanat anlayışıyla eser verilmesi
D) Eserlerin ağır ve sanatlı bir dille yazılması
E) Batı edebiyatı nazım şekillerinin kullanılması
8. “Ulusal Edebiyat” anlayışıyla yazan bir sanatçı, aşağıdakilerden hangisini ileri süremez?
A) Şiirde, birim olarak dörtlük, ölçü olarak da hece kullanılmalıdır.
B) İstanbul halkının konuştuğu Türkçe, yazı dili olarak kabul edilmelidir.
C) Türkçe karşılığı olan yabancı kökenli sözcükler kullanılmamalıdır.
D) Ulusal anlayışa uymayan Arap ve Fars edebiyatı değil, Batı edebiyatı örnek alınmalıdır.
E) Arapça – Farsça dil kuralları ve Osmanlıca tamlamalar terk edilmelidir.
9. Yazı yaşamına Fecr-i Âti topluluğunda başlamıştır. Öykü, roman, mensur şiir, anı türünde yapıtlar vermiştir. Kimi yaptılarınını konusunu Kurtuluş Savaşı’ndan almıştır. Bir dizi yapıtıyla da, Türk toplumunun Tanzimat’tan günümüze değin geçirdiği aşamaları, çalkantıları göstermeye çalışmıştır; bu yapıtları, yansıttığı olaylar dizisi ve zaman kesiti yönünden “ırmak roman” diye adlandırılan bir özellik taşır.
Bu parçada sözü edilen yazar, kimdir?
A) Ömer Seyfettin
B) Falih Rıfkı Atay
C) Refik Halit Karay
D) Halide Edip Adıvar
E) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
10. Türk edebiyatında, yazarının “roman” diye sunduğu, aslında uzun öykü sayılabilecek …… ; kırsal kesim gerçeğini ilk kez dile getirmesi bakımından önemlidir. Bundan yaklaşık kırk yıl sonra yayımlanan ve tamamı köyde geçen …… ise, kırsal kesim gerçeğine eleştirel bir bakış getiren ilk roman sayılır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Karabibik, Yaban
B) Araba Sevdası, Çalıkuşu
C) Sergüzeşt, Yaban
D) intibah, Yeşil Gece
E) Karabibik, Vurun Kahpeye
11.
Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim
inan ki her ne demişsem görüp de söylemişim
Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:
Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek
Yukarıdaki dizelerden, Mehmet Akif‘in hangi özelliği çıkarılamaz?
A) Dilinin sade olması
B) Gerçekliği benimsemesi
C) Gözleme önem vermesi
D) Uyaklı dizeler yazması
E) Dini ve milli konuları işlemesi
12. 1883te doğduğu halde, roman ve öykülerini Cumhuriyet döneminde yazdı ve yayımladı. Önemli siyasal görevlerde bulundu. Yaşamdan aldığı konuları konuşur gibi, temiz bir dille, yalınlık, içtenlik ve rahatlıkla edebiyatsız, oyunsuz yazdı. Çizdiği tipleri bütün ruhsal durumlarıyla derinlemesine yansıtmayı başardı. “Çehov tarzı” olarak tanınan öykü anlayışının ilk temsilcisi sayılır.
Bu parçada tanıtılan yazar, kimdir?
A) Memduh Şevket Esendal
B) Haldun Taner
C) Sait Faik Abasıyanık
D) Peyami Safa
E) Ahmet Hamdi Tanpınar
13. Aşağıdakilerden hangisinde, Cumhuriyet dönemi şiir toplulukları, ortaya çıkış sırasına göre ve doğru olarak gösterilmiştir?
A) Beş Hececiler, Yedi Meşaleciler, İkinci Yeniciler
B) Birinci Yeniciler, Beş Hececiler, İkinci Yeniciler
C) Yedi Meşaleciler, Garipçiler, İkinci Yeniciler
D) Garipçiler, Yedi Meşaleciler, İkinci Yeniciler
E) Birini Yeniciler, İkinci Yeniciler, Yedi Meşaleciler
14. Birisi ulusal edebiyat döneminde başladığı yazı yaşamını Cumhuriyet döneminde de sürdürmüştür; birisi de Cumhuriyet döneminin önemli yazarlarındandır, ikisi de öykücü, romancı ve şair diye tanınmazlar; ama “sanatçı” diye tanınırlar. Çünkü, dili iyi kullanmışlardır, ilki anı, makale, söyleşi, gezi yazılarıyla ve gazeteciliğiyle; ikincisi deneme, eleştiri, söyleşi ve günceleriyle tanınır.
Bu parçada sözü edilen yazarlar, aşağıdakilerden hangisinde doğru gösterilmiştir?
A) Refik Halit Karay, Sait Faik Abasıyanık
B) Ziya Gökalp, Nurullah Ataç
C) Falih Rıfkı Atay, Peyami Safa
D) Falih Rıfkı Atay, Nurullah Ataç
E) Halide Edip Adıvar, Memduh Şevket Esendal
15. Aşağıdakilerden hangisi, “Garip şiiri”” anlayışına ters düşer?
A) Ölçüye bağlanma yaratıcılığı engeller; ölçü ve uyak gereksizdir.
B) Şiir, duygunun ve duyarlığın ürünü olan şairanelikten arındırılmalıdır.
C) Varlıklar olduğu gibi değil, sanatçıda yarattığı izlenime göre anlatılmalıdır.
D) Şiir, kitapsılıktan, yapaylıktan kurtulmalı; anlatımı doğal olmalıdır.
E) Şiir, halk çoğunluğuna seslenmeli, küçük insanın dünyasına açılmalıdır.
CEVAP ANAHTARI
1. A 2. D 3. C 4. B 5. D 6. E 7. B 8. D 9. E 10. A 11. E 12. A 13. C 14. D 15. C