Tanzimat Şiiri Özellikleri

Tanzimat Şiiri Özellikleri

Tanzimat Şiiri Genel Özellikleri

ANLAMSAL ÖZELLİKLER

►Tanzimat Döneminde görülen yenilikler, tüm sanatçılar için aynı ölçüde ve anlayışta gerçekeşmemiştir. Bu dönemde görülen yenilikler, tüm Tanzimat sanatçılarını kapsayacak nitelikte değildir.

Tanzimat Dönemi şairleri; şekil (biçim) güzelliğinden çok, anlamı (içeriği) ön plana çıkarmışlardır. Bunun nedeni şiiri; duygu, düşünce ve dünya görüşlerini aktarmak için bir araç alarak görmeleridir.

► Tanzimat şiirinin ilk temaları, Şinasi‘de “medeniyet, hak, hukuk, adalet, kanun, devletle milletin karşılıklı hak ve ödevleri” gibi sosyal ve siyasi unsurlardır. Namık Kemal ile Ziya Paşa‘da, bunlara “hürriyet” ve “vatan” temaları da eklenir. Bu tarz düşüncelere Şinasi’nin kasideleriyle bazı beyitlerinde, Ziya Paşa’nın bazı gazelleri ile terkibibent ve terciibentlerinde ve Namık Kemal’in yine bazı gazelleri ile “Hürriyet Kasidesi“nde rastlamak mümkündür. Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan ise sosyal temaları ikinci plana attıkları gibi, gündelik konuların üstüne çıkarak metafizik düşünüşe de yöneldiler. Ekrem’de, daha çok ölüm teması üzerinde toplanan bu düşünüş; Hamit’te, ölümden başka, “Allah, hayat, dünya, madde, ruh, varlığın mahiyeti ve sonu” gibi konulara da uzanır. Yeni şiirin üçüncü temasını, ezeli tema olan “bireyin duygu hayatı” ve özellikle “aşk” oluşturur ve Şinasi’den Hamit’e doğru, bunun kullanılış hacmi gittikçe genişler. Bu arada, eski şiirin yapay ve klişe sevgili tipinden de kurtulan yeni şiir; hayattaki normal kadın güzelliğine yönelerek yeni bir sevgili tipi yaratır. Genellikle romantik bir karakter taşıyan bu yeni aşk teması için, yine Fransız şiirinden geçen temalara da uygun, yeni bir şekil benimsenir. Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit’le birlikte, şiirde çok geniş yer tuttuğu görülen “tabiat“ı kaydetmek gerekir. Romantizmin etkisi ile giren ve gerçek tabiata dayanan bu tema, eski şiirin soyut ve klişe tabiat anlayışından tamamen kurtulmuştur.

► Abdülhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem gibi sanatçıların “toplum için sanat” anlayışının dışına çıkarak bireysel konularda (aşk, ölüm, karamsarlık, özlem…) şiirler yazmalarının en önemli nedeni, dönemin siyasi baskısının artmasıdır ancak bu, yenileşmenin durduğu anlamına gelmez. Bu sanatçıların şiire getirdikleri en önemli yenilik ise divan şiirinin
beyit hâkimiyetini kırmaya ve Batılı nazım biçimlerinin ilk örneklerini vermeye başlamalarıdır

YAPI VE AHENK ÖZELLİKLERİ

► Tanzimat şiirinin; divan şiirinde en çok bağlı kaldığı nokta, teknik unsurlardır. Bu dönemde yeni düşünceler, genel olarak eski nazım biçimleri içinde dile getirilmiştir.

Tanzimat Döneminde hece ölçüsüne ilgi biraz artmışsa da aruz, eski hâkimiyetini devam ettirmiş; divan şiirinin şekilleri ve sanatları da tamamen atılamamıştır. Bunun içindir ki nazım şekilleri bakımından, Tanzimat şiirinde bütünlük görülmez. Yeni şekillerin yanında bazen aynen ve bazen de değişik olarak divan nazmının şekilleri de (gazel, kaside, terkibibent, terciibent, kıt’a vb.) yer alır. Bu durum, Tanzimat Döneminin, hemen her alanda görülen “yeninin yanında eskinin de devam etmesi” anlayışının şiir türünde görünüşüdür.

► Tanzimat Döneminde yapılan çeviriler, Türk şiirinin yapısal özelliklerini etkilemiş ve Batılı (sone, terzarima gibi) nazım şekillerinin kullanılmasının yolunu açmıştır.

► Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan gibi sanatçılar; işledikleri konuya göre nazım şekilleri ve ölçü kullanmışlardır.

DİL VE ANLATIM ÖZELLİKLERİ

Tanzimat’la birlikte şiirde de bazı değişiklikler görülmüştür. Şiirde öncelikle dil ve anlatımda yenileşme olmuştur.

► Şinasi, Fransız şairlerinden yaptığı tercümelerde yeni bir dil ve üslup aramıştır. Namık Kemal de Şinasi’yi tanıdıktan sonraki şiirlerinde, hem söyleyiş hem de nazım şekilleri bakımından divan şiirinden farklı özellikleri yansıtmaya başlamıştır.

► Dilde sadeleşmenin ilk adımları atılmış; şiirin, sade bir dille ve hece ölçüsüyle yazılması gerektiği savunulmuş ancak bu düşünceler tam olarak uygulamaya geçirilememiştir.

► Abdülhak Hamit Tarhan ve Recaizade Mahmut Ekrem gibi sanatçılarda; bireysel konuların işlenmesine bağlı olarak dilin tekrar ağırlaştığı, konuşma dilinden ayrı, özel bir şiir dilinin oluşturulduğu görülür.

► Divan şiirindeki parça bütünlüğünün (anlamın beyitte tamamlanması) dışına çıkılarak anlam bütünlüğüne önem verilmiş, beyitler arasında anlam ilgisi sağlanmıştır.

Ayrıca bk  >>> Tanzimat Şiirinin Genel Özellikleri