1. “Açmak” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde ilk (temel) anlamıyla kullanılmıştır?
A) Elleri üşüdüğü için paltosunun düğmelerini açamıyordu.
B) Bu konuyu bir daha açmayacağıma söz vermiştim.
C) Kapıyı açınca tüm kuzular dışarı çıktı.
D) Ders yılı boyunca kitabın kapağını bile açmadı.
E) Musluğu açtım, ama sular akmıyordu.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, “gerçek” anlamda kullanılmıştır?
A) Bosna-Hersek sorunu bir çelişkiler yumağına dönüştü.
B) Gazetenin orta sayfasında Körfez sorunuyla ilgili yazılar vardı.
C) Bakan, “Bu sorun bizi oldukça terletecek.” dedi.
D) Kıbrıs görüşmeleri Londra’da kilitlendi.
E) Almanya, dünyanın başına yine ırkçılık belasını sarıyor.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, “mecaz” anlamda kullanılmıştır?
A) Zavallı insanlar, açlıkla, soğukla mücadele ediyorlardı.
B) Onun davranışları hiçbir zaman içtenlikli değildi.
C) Bu tartışmanın bir sonuç vermeyeceği belliydi.
D) Tatlı dili ile herkesin gönlünü kazanmıştı.
E) Yapacağım işin sorumluluğunu kabul ediyorum.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, “terim“dir?
A) Cam tüpün dibinde bir miktar çözelti vardı.
B) Bu soruna bir çözüm yolu arıyoruz.
C) Kır saçlı postacı bulmacayı çözmeve çalışıyordu.
D) Bu yolla her işi kökünden çözümlediğini sanıyordu.
E) Buzlar çözülünce derelerdeki su seviyesi yükseldi.
5.
- Tarla kıraç da olsa bu toprakla başa çıkacağım.
- Ziyarete gelip gidenlerden baş alamıyorum ki oturup çalışayım.
- Bu haşarı çocukla bir türlü baş edemiyorum, şaşırdım kaldım doğrusu.
- Onu başımdan savmak için neler çektiğimi bir de bana sor.
- Yüz vere vere başına çıkardı çocuğu, şimdi de yakınıyor.
Bu cümlelerde altı çizili deyimlerden hangileri, anlam bakımından karşıttır?
A) 4. ile 5. B) 2. ile 3. C) 2. ile 4.
D) 1. ile 2. E) 1. ile 3.
6. Bu yaz da bana sık sık mektup yaz.
Bu cümledeki “yaz” sözcükleri arasındaki sesteşlik ilişkisi, aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerin hangisi için de söz konusu edilebilir?
A) Şaka yapalım dedik, galiba yanlış anladı.
B) Öğle saatlerinde her zaman bize uğrar.
C) Başımıza taş yağacak, ne günlere kaldık!
D) İlk şarkımda da sen vardın, son şarkımda da!
E) Evden deli gibi fırladı, kötü şeyler olacağa benzer.
7. “Daha” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde “hâlâ” sözcüğünün eşanlamlısı olarak kullanılmıştır?
A) Daha dün sokaklar tertemizdi, ne çabuk kirlendi!
B) Sen daha bu semtte mi oturuyorsun?
C) Ö, daha çocukluktan yeni çıktı.
D) Bundan daha güzel gün olur mu?
E) Anlat bakalım, daha nerelere gittin?
8. Aşağıdakilerin hangisinde, deyimin açıklaması yanlıştır?
A) Sert sert bakana, “Dik dik bakıyor.” deriz.
B) Şakaya dayanıp katlanana, “Şakayı kaldırıyor.” deriz.
C) Sıkı pazarlık edip istediğini alana, “Üçe beşe bakmadı, aldı.” deriz.
D) İstediği şeye kavuşana, “Muradına erdi.” deriz.
E} Ne yoksul ne zengin birine, “Orta halli.” deriz.
9. “Baksana” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?
A) Başımıza neler geldi baksana!
B) Delikanlı, bu masaya da baksana!
C) Ne güzel çalışıyor baksana!
D) Hava erken karardı baksana!
E) Erikler çiçek açmış baksana!
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisine altı çizili sözcüğün kattığı anlam, ötekilerden farklıdır?
A) Yeterince kavrayamadığı için konuyu tekrarlattı.
B) Oldukça kalabalık bir caddeden geçtik.
C) Hayli uzak bir yerden geliyormuş. .
D) Epeyce tartıştık, ama bir sonuca varamadık.
E) Çok konuştum onunla, daha da konuşacağım.
11. “Kucak” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “belirli bir miktar” anlamına gelebilecek şekilde kullanılmıştır?
A) Yeni doğmuş bir kuzuyu kucağıma aldım.
B) Bir kucak kuru ot, çalı çırpı toplayıp geldim.
C) Denizin kucağında bir evim olmasını isterim.
D) Bu dosyaları ancak kucağımda taşıyabilirim.
E) Bir kucağıma çocuğu, ötekine kitapları aldım.
12. “Yürek” sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde, “Bu kadar yürekten çağırma beni!” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Yüreği hızlı hızlı çarpmaya başladı.
B) Bu serüvene atılacak yürek mi kaldı bende!
C) Adını duyar duymaz yüreği hoplamıştı.
D) Bu kadar acıyı benim yüreğim kaldıramaz.
E) Yürekten saygılarımı sunarım, dedi.
13. Aşağıdakilerin cümlelerin hangisinde, “dolaylama” vardır?
A) Annesi, ikindi kahvaltısı için sigara böreği yapmıştı.
B) Sırtını duvara dayamış, hüzünlü bir uzun hava tutturmuştu.
C) Bahçeye girdi, vezirparmağı salkımlarından birkaç tane üzüm kopardı.
D) Çukurova’nın bereketli topraklarında beyaz altın üretiliyor.
E) Ekmeğin arasına konan peynir, zeytin, helva gibi yiyeceklere “katık” denir.
14. “Sırt“, insan ya da hayvan vücudunun bir bölümüne verilen addır. Ama bu sözcük, “Beşiktaş sırtlarında renk renk ışıklar parlıyordu.” cümlesinde, insandan doğaya aktarılarak kullanılmıştır.
“Baş” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde böyle bir kullanıma örnek gösterilebilir?
A) Her şeyin başı sağlıktır, diyordu.
B) Adam başına yüz bin lira yevmiye verdiler.
C) Elini başına dayamış, derin düşüncelere dalmıştı.
D) Karlı dağların başında bulutlar kümelenmişti.
E) Borçlarını ödemek için yirmi baş koyun satacakmış.
15. Anlam genişlemesi yolu ile, somut anlamlı bir kelime soyut anlamda da kullanılabilir. Mesela , somut anlamlı “kırık” kelimesi, “O üzgün, kırık bakışı unutamıyorum.” cümlesinde, soyut bir anlam kazanmıştır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, böyle bir anlam değişmesine örnek gösterilemez?
A) Bu işe bir türlü ısınamadım.
B) Soba yanınca odadaki soğuk biraz kırıldı.
C) Yeni bir sanat kuşağının bayrağıydı o.
D) Ondan böyle katı bir davranış beklemiyordum.
E) Parayı görünce bir yumuşadı ki, sormayın!
CEVAP ANAHTARI:
1.C 2. B 3. D 4. B 5. A 6. B 7. C 8. E 9. A 10. B 11.C 12. C 13. D 14. B 15. E