Sözcükte Anlam Soru Bankası – 2

1. “Bozulmak” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde İlk (temel) anlamıyla kullanılmıştır?

A) Köye birkaç kilometre kala arabamız bozuldu.
B) Buzdolabı çalışmadığı için yemekler bozulmuş.
C) Çocuklar yaptığım uyarı nedeniyle fena halde bozuldu.
D) Ağır bir hastalıkla sararmış, solmuş, bozulmuş­tu.
E) Bozulan ordu birliklerini toplamaya çalışıyordu.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz­cük, deyim içinde kullanılmamıştır?

A) Korktuğumuz başımıza geldi; trafik polisi ara­bayı çevirdi.
B) işte korktuğumuza uğradık; akaryakıta yine zam gelmiş.
C) Ben başımdan korkarım, öyle işlere girişemem doğrusu, dedi.
D) Bu fırtınadan gözüm korktu, yola çıkmaya ce­saret edemedim.
E) Halıya vuran gölgemden korktuğumu perdeyi çekince anladım

3. “Kara” sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde, “Bu para anamın ak sütü gibi helaldir.” cümlesindeki “ak” sözcüğünün anlamca karşıtıdır?

A) Kara haber tez duyulur.
B) Kara gündür, gelir geçer.
C) Kara haber, getireni de yaralar.
D) Kara gözlüm efkarlanma gül gayri.
E) Kara bahtım, kör talihim, bana neler etti.

4. “Gül sen, gülün olayım…”
Bu dizedeki altı çizili sözcükler arasında görü­len ilişkinin benzeri, aşağıdakilerden hangi­sinde yoktur?

A) Ona, yaz gelince gelmesini yaz.
B) Ak günler görmelidir bu yüzü ak insanlar.
C) Saçın gül yapraklarını, üstüne sırma saçın.
D) Havuzda yüz kişi birden yüzüyordu.
E) Bir buse al, al yanaktan.

5.
I. Kızılırmak aldın, allı gelini.
II. Dağ başını duman almış.
III. Yağmur yağdı sel aldı, rüzgâr esti yel…
IV. Yeni mektup aldım gül yüzlü yârdan.
V. Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur.
“Almak” sözcüğü, bu cümlelerde kaç değişik anlamda kullanılmıştır?

A) 1           B)2             C) 3               D) 4          E) 5

6. “Üst” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisin­de ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?

A) Masanın üstünde çiçekleri solmuş bir vazo var­dı.
B) Paranın üstünü almadan dükkândan çıkmış.
C) Bahçedeki kulübenin üstü sazlarla örtülmüştü.
D) Pijamasını katladı, yatağın üstüne koydu.
E) Paketleri, girişteki sehpanın üstüne bırakmam istendi.

7. “Mal etmek” sözü, aşağıdaki cümlelerden han­gisine ötekilerden farklı bir anlam katmıştır?

A) Köyden kente göçenler, şehir kültürünü kendi­lerine kolay mal edemiyorlar.
B) Kendimize mal edemediğimiz düşüncelerle ça­tışmamız kaçınılmaz oluyor.
C) Semt pazarlarına gideceğimiz için alışverişimi­zi ucuza mal edemiyoruz.
D) Dilimiz, Arap ve Fars dillerinden gelen sözcük­leri kendine mal edemedi.
E) Batı düşüncesini, iki yüz yıldır kendimize bir türlü mal edemedik.

8.
I. 1940’lı yıllarda II. Dünya Savaşı’nın patlayaca­ğı belliydi.
II. Su boruları patladığı için şehre su verilemedi.
III. Salondakiler can sıkıntısından patlamak üze­reydiler.
IV. Biraz sonra büyük bir fırtına patlayacak.
V. Sıcaklık artınca, salonu süslemek için asılan balonlar patladı.
“Patlamak” sözcüğü, bu cümlelerden hangile­rinde aynı anlamda kullanılmıştır?

A) II. ve IV B) I. ve IV. C) II. ve V. D) III. ve V. E) IV. ve V.

9. “Yapmak” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin han­gisinde “nitelik kazandırmak” anlamında kullanılmıştır?

A) Senden aldığı arsaya üç katlı bir bina yapmış.
B) Uzun zaman kapalı yerde kalmak baş ağrısı ya­pıyor.
C) Yaklaşan bayram için iki gündür temizlik ya­pıyor.
D) Merak etme, onu iyi bir sporcu yapacağım.
E) Onun her istediğini yaparsan iyi insan olursun.

10.
Deniz yırtılır kimi zaman.
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim!
Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili söz, bu dizelere “kimi zaman” sözünün kattığı anlama uzak düşer?

A) Ara sıra deniz kıyısına iner, orada güneşlenir­dim.
B) Zaman zaman canım sıkılır, ne yapacağımı bilemezdim.
C) Bazen kendimden geçer, saatlerce avare avare dolaşırdım.
D) Arada bir tembellik etmek gelirdi içimden, ama yapamazdım.
E) Çoğu zaman çalışmaya dalar, yemek yemeyi bile unuturdum.

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisine altı çizili sö­zün kattığı anlam, ötekilerden farklıdır?

A) Bu iş sürse sürse üç saat sürer.
B) Bu odun gelse gelse on kilo gelir.
C) Bu yol taş çatlasa iki saat sürer.
D) Çocuk gitse gitse parka gider.
E) Bu araba etse etse elli milyon eder.

12. ‘Ta” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangi­sinde, “yeter” sözcüğünün eş anlamlısı olarak kullanılmıştır?

A) Yeter ki bir gün bana ta derinden gel desin.
B) Ta ki sabah oldu, o zaman çenesi kesildi.
C) Anlatmaktan usanmam, ta ki herkes anlasın.
D) Bu kitabı ta Ankara’dan getirttim.
E) Beni buraya çağıran ta kendisiydi.

13. “İnceden inceye” sözü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?

A) Gece yarısı kapı tıklamış, inceden inceye bir çocuk sesi duyulmuştu.
B) Ailesini, sağlık durumunu, kazancını inceden inceye soruyordu.
C) İnceden inceye düşünmüş, eşyalarını yerli ye­rine koymuştu.
D) İnceden inceye araştırmış, ödevlerini yapıp bitirmişti.
E) Dizinin dibine sokulmuş, inceden inceye yü­zünü incelemeye başlamıştı.

14. “Küçük” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin han­gisinde nitelik bildirmez?

A) Meydandaki küçük kalabalığa şaşkın şaşkın bakıyorduk.
B) Böyle küçük bir sorunu o kadar büyütmenize gerek yoktu.
C) Yazısı o kadar küçük ki okumakta güçlük çe­kiyorum.
D) Sana iki odalı, küçük bir ev gerekli.
E) Küçük bir kız, konuklara çiçek sundu.

15. Somut anlamlı bir sözcük, anlam genişlemesi yoluyla, soyut anlamda da kullanılabilir. Örneğin, somut anlamıyla bir renk adı olan “kara” sözcü­ğü, “kötü, uğursuz” anlamıyla soyut anlam da ka­zanabilir.
Böyle bir anlam değişmesini örneklendiren sözcük aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A) Kaymakam içeri girince birden köpürdü.
B) Onun, bizi tekrar arayacağından kuşkum yok.
C) Sabahın ilk aydınlığıyla horoz sesleri duyulu­yordu.
D) Yangın, konu komşunun yardımıyla söndürül­dü.
E) Havalar ısınınca toprakta bir harekettir başla­dı.

CEVAP ANAHTARI
1. A    2. E    3. D     4. B    5. D    6. B     7. C     8. B     9. D     10. E     11. D     12. C    13. A     14. E     15.A