1. “Bozulmak” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde İlk (temel) anlamıyla kullanılmıştır?
A) Köye birkaç kilometre kala arabamız bozuldu.
B) Buzdolabı çalışmadığı için yemekler bozulmuş.
C) Çocuklar yaptığım uyarı nedeniyle fena halde bozuldu.
D) Ağır bir hastalıkla sararmış, solmuş, bozulmuştu.
E) Bozulan ordu birliklerini toplamaya çalışıyordu.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, deyim içinde kullanılmamıştır?
A) Korktuğumuz başımıza geldi; trafik polisi arabayı çevirdi.
B) işte korktuğumuza uğradık; akaryakıta yine zam gelmiş.
C) Ben başımdan korkarım, öyle işlere girişemem doğrusu, dedi.
D) Bu fırtınadan gözüm korktu, yola çıkmaya cesaret edemedim.
E) Halıya vuran gölgemden korktuğumu perdeyi çekince anladım
3. “Kara” sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde, “Bu para anamın ak sütü gibi helaldir.” cümlesindeki “ak” sözcüğünün anlamca karşıtıdır?
A) Kara haber tez duyulur.
B) Kara gündür, gelir geçer.
C) Kara haber, getireni de yaralar.
D) Kara gözlüm efkarlanma gül gayri.
E) Kara bahtım, kör talihim, bana neler etti.
4. “Gül sen, gülün olayım…”
Bu dizedeki altı çizili sözcükler arasında görülen ilişkinin benzeri, aşağıdakilerden hangisinde yoktur?
A) Ona, yaz gelince gelmesini yaz.
B) Ak günler görmelidir bu yüzü ak insanlar.
C) Saçın gül yapraklarını, üstüne sırma saçın.
D) Havuzda yüz kişi birden yüzüyordu.
E) Bir buse al, al yanaktan.
5.
I. Kızılırmak aldın, allı gelini.
II. Dağ başını duman almış.
III. Yağmur yağdı sel aldı, rüzgâr esti yel…
IV. Yeni mektup aldım gül yüzlü yârdan.
V. Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur.
“Almak” sözcüğü, bu cümlelerde kaç değişik anlamda kullanılmıştır?
A) 1 B)2 C) 3 D) 4 E) 5
6. “Üst” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?
A) Masanın üstünde çiçekleri solmuş bir vazo vardı.
B) Paranın üstünü almadan dükkândan çıkmış.
C) Bahçedeki kulübenin üstü sazlarla örtülmüştü.
D) Pijamasını katladı, yatağın üstüne koydu.
E) Paketleri, girişteki sehpanın üstüne bırakmam istendi.
7. “Mal etmek” sözü, aşağıdaki cümlelerden hangisine ötekilerden farklı bir anlam katmıştır?
A) Köyden kente göçenler, şehir kültürünü kendilerine kolay mal edemiyorlar.
B) Kendimize mal edemediğimiz düşüncelerle çatışmamız kaçınılmaz oluyor.
C) Semt pazarlarına gideceğimiz için alışverişimizi ucuza mal edemiyoruz.
D) Dilimiz, Arap ve Fars dillerinden gelen sözcükleri kendine mal edemedi.
E) Batı düşüncesini, iki yüz yıldır kendimize bir türlü mal edemedik.
8.
I. 1940’lı yıllarda II. Dünya Savaşı’nın patlayacağı belliydi.
II. Su boruları patladığı için şehre su verilemedi.
III. Salondakiler can sıkıntısından patlamak üzereydiler.
IV. Biraz sonra büyük bir fırtına patlayacak.
V. Sıcaklık artınca, salonu süslemek için asılan balonlar patladı.
“Patlamak” sözcüğü, bu cümlelerden hangilerinde aynı anlamda kullanılmıştır?
A) II. ve IV B) I. ve IV. C) II. ve V. D) III. ve V. E) IV. ve V.
9. “Yapmak” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde “nitelik kazandırmak” anlamında kullanılmıştır?
A) Senden aldığı arsaya üç katlı bir bina yapmış.
B) Uzun zaman kapalı yerde kalmak baş ağrısı yapıyor.
C) Yaklaşan bayram için iki gündür temizlik yapıyor.
D) Merak etme, onu iyi bir sporcu yapacağım.
E) Onun her istediğini yaparsan iyi insan olursun.
10.
Deniz yırtılır kimi zaman.
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim!
Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili söz, bu dizelere “kimi zaman” sözünün kattığı anlama uzak düşer?
A) Ara sıra deniz kıyısına iner, orada güneşlenirdim.
B) Zaman zaman canım sıkılır, ne yapacağımı bilemezdim.
C) Bazen kendimden geçer, saatlerce avare avare dolaşırdım.
D) Arada bir tembellik etmek gelirdi içimden, ama yapamazdım.
E) Çoğu zaman çalışmaya dalar, yemek yemeyi bile unuturdum.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisine altı çizili sözün kattığı anlam, ötekilerden farklıdır?
A) Bu iş sürse sürse üç saat sürer.
B) Bu odun gelse gelse on kilo gelir.
C) Bu yol taş çatlasa iki saat sürer.
D) Çocuk gitse gitse parka gider.
E) Bu araba etse etse elli milyon eder.
12. ‘Ta” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “yeter” sözcüğünün eş anlamlısı olarak kullanılmıştır?
A) Yeter ki bir gün bana ta derinden gel desin.
B) Ta ki sabah oldu, o zaman çenesi kesildi.
C) Anlatmaktan usanmam, ta ki herkes anlasın.
D) Bu kitabı ta Ankara’dan getirttim.
E) Beni buraya çağıran ta kendisiydi.
13. “İnceden inceye” sözü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?
A) Gece yarısı kapı tıklamış, inceden inceye bir çocuk sesi duyulmuştu.
B) Ailesini, sağlık durumunu, kazancını inceden inceye soruyordu.
C) İnceden inceye düşünmüş, eşyalarını yerli yerine koymuştu.
D) İnceden inceye araştırmış, ödevlerini yapıp bitirmişti.
E) Dizinin dibine sokulmuş, inceden inceye yüzünü incelemeye başlamıştı.
14. “Küçük” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde nitelik bildirmez?
A) Meydandaki küçük kalabalığa şaşkın şaşkın bakıyorduk.
B) Böyle küçük bir sorunu o kadar büyütmenize gerek yoktu.
C) Yazısı o kadar küçük ki okumakta güçlük çekiyorum.
D) Sana iki odalı, küçük bir ev gerekli.
E) Küçük bir kız, konuklara çiçek sundu.
15. Somut anlamlı bir sözcük, anlam genişlemesi yoluyla, soyut anlamda da kullanılabilir. Örneğin, somut anlamıyla bir renk adı olan “kara” sözcüğü, “kötü, uğursuz” anlamıyla soyut anlam da kazanabilir.
Böyle bir anlam değişmesini örneklendiren sözcük aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A) Kaymakam içeri girince birden köpürdü.
B) Onun, bizi tekrar arayacağından kuşkum yok.
C) Sabahın ilk aydınlığıyla horoz sesleri duyuluyordu.
D) Yangın, konu komşunun yardımıyla söndürüldü.
E) Havalar ısınınca toprakta bir harekettir başladı.
CEVAP ANAHTARI
1. A 2. E 3. D 4. B 5. D 6. B 7. C 8. B 9. D 10. E 11. D 12. C 13. A 14. E 15.A