Nur Baba – Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Nur Baba 1922 senesinde kitap şeklinde çıkmadan önce gazetede yayımlanmıştır. Ancak romanın yazılışı 8-9 sene önceye gider. O seneler Yakup Kadri’nin eski Yunan ve Latin edebiyatı ile yakından ilgilendiği ve Çamlıca’daki bir Bektaşi tekkesine devam ettiği yıllardır. Nur Baba‘yı Euripides‘in Bakkhalar‘ından etkilenerek ve tekkedeki gözlemlerinden yararlanarak yazmıştır. Fakat sanaçı, Bektaşiliğin sırlarını ifşa etmek ve Bektaşiliği küçük düşürmek ile itham edilmiştir.
Roman, tekkenin şeyhi ile evli bir kadın arasındaki tutkulu bir aşkın hikayesini konu edinir.
İçki, müzik ve eğlence ile sabahlara kadar devam eden ayinler, Bektaşi töreleri ve tekke hayatı romanda büyük yer tutar. Yakup Kadri, kitabın kadın kahramanı Nigâr ile tensel aşktan mistik aşka geçişi göstermek istemiştir. Nur Baba, önceleri, ölen şeyhin karısı Celile Bacıyla evlenerek tekkeye şeyh olmuş, ardından Ziba Hanımefendi‘nin servetini tüketmiş, daha sonra da Nigârı etkisi altına almıştır. Nigâr, Nur Baba için eşini, çocuklarını, toplum içindeki yerini bırakır; tüm servetini tekkeye bağışlar. Fakat Nur Baba bir gün onu da terk eder, Süheyla isminde genç bir kız ile evlenir.