METİN VE GELENEK
Anlatmaya bağlı edebî metinleri incelemenin beşinci aşamasında metnin ait olduğu gelenek içindeki yerinin, bu gelenekten ne ölçüde etkilendiğinin ve bu geleneğin gelişmesine ne ölçüde katkıda bulunduğunun belirlenmesi vardır. Tarihin belli bir döneminde ortaya çıkan, gelişen, birçok kişi tarafından uzunca bir süre devam ettirilen bir anlatma biçimi, bir edebiyat anlayışı, bir metin oluşturma yöntemi, zamanla bir geleneğe dönüşür. Bu bağlamda anlatmaya bağlı edebî metin oluşturma geleneğinin, kökü destanlara dayanan binlerce yıllık bir geçmişinin olduğu söylenebilir. Gelenek; geçmişi, bugünü ve geleceği kapsayan uzun bir süreci ve köklü bir birikimi ifade eder. Edebiyatçılar, bir taraftan gelenekten yararlanır bir taraftan da oluşturdukları eserlerle geleneği zenginleştirerek gelecek kuşaklara aktarırlar. Anlatmaya bağlı edebî metin türlerinin her biri, zaman içinde kendi geleneğini oluşturmuştur. Bu gelenekleri, metin türleri bağlamında şu sırayla ele alacağız: Destancılık, masalcılık, halk hikâyeciliği, mesnevicilik, manzum hikâyecilik, öykücülük, romancılık.