İzlenimci Eleştiri

İZLENİMCİ ELEŞTİRİ
Bu anlayış, eleştiride kuralcılığa, bilimselliğe ve nesnelliğe tepki olarak on sekizinci yüzyılda ortaya çıkmıştır. İzlenimci eleştirinin en önemli temsilcisi olan Anatole France’ın (1844-1924) şu sözleri, bu eleştiri anlayışını özetler niteliktedir: “iyi bir eleştirici, şaheserler arasında kendi ruhunun serüvenlerini anlatır. Nesnel sanat olmadığı gibi nesnel eleştiri de yoktur. Eserine kendisinden başka bir şey koymakla övünenler çok aldatıcı bir kuruntunun kurbanıdırlar. Gerçek şudur ki insan hiçbir zaman kendinin dışına çıkamaz. En büyük belalarımızdan biridir bu. Göğü, yeri bir dakika için olsun, bir sineğin düzeylere ayrılmış gözüyle görebilmek veya doğayı bir orangutanın kaba ve basit beyniyle algılayabilmek için neler vermezdik. Ama bizim için imkân yoktur buna. Tresias gibi hem erkek olmak, hem de bir kadın olmuş olmayı hatırlamak bize vergi değil. Sürekli bir hapisanede gibi kendi benliğimizin içine kapatılmışız… Eleştirici açıkça şöyle demelidir: Efendiler! Size Shakespeare, Racine, Pascal veya Goethe ile ilgili olarak kendinden söz edeceğim.”

Anatole France’nin sözlerinden de anlaşılacağı üzere izlenimci eleştirmenler, kuralları kabul etmedikleri ve eser hakkında herkesin ortak bir yargıda buluşabileceğine inanmadıkları için eserin nitelikleri ve yapısı üzerinde durmazlar. Onlara göre bir eser hakkında belirtilen yargıların doğru ya da yanlış olması söz konusu edilemez. Çünkü güzellik bir zevk meselesidir ve zevkler kişiden kişiye değişir. Eleştirmen, eserden zevk alıp almadığına bakar. Onun yapabileceği tek şey, eserin kendisinde uyandırdığı duyguları, yaşantıları anlatmaktır. Bundan ötürü eleştirmen her şeyden önce güzelliğe karşı duyarlı olmalı, güzelin heyecanına varabilmelidir. Birtakım kurallara ve ölçütlere göre bir eserin değerini belirlemeye çalışmak, o eserle ilgili olarak “başarılı-başarısız” ya da “yararlı-zararlı” gibi nitelendirmeler yapmak, hiçbir işe yaramaz. Çünkü eleştirmen, eser hakkında bir şeyler söylüyor görünse de aslında kendisi hakkında bir şeyler söylüyordur.