FIKRA
♦ Genellikle gerçek olaylardan hareket ederek ders vermeyi amaçlayan, gülmece (mizah) ve yergi, eleştiri öğeleri içeren, sözlü gelenekte yaşayan öykücüklerdir.
♦ Fıkrada ayrıntıya ve uzun betimlemelere yer verilmez. Anlatımda özlülük, yalınlık ön plandadır.
♦ Nasrettin Hoca, İncili Çavuş, Bekri Mustafa gibi belli isimler dışında fıkraların kahramanları imam, molla, derviş, Bektaşi, muhtar, bakkal gibi toplumun her kesiminden insanlardır.
Nasrettin Hoca Fıkraları
Hoca akşamleyin eve doğru yürürken, baklava seven bir köylüyle karşılaşır.
— Hocam, biraz önce bir adam büyük bir tepsi baklava götürüyordu…”
— Bana ne!
— Fakat adam tepsiyi sizin eve götürüyordu.”
— O zaman sana ne!”
————————————————–
Peştamal
Timur ile Hoca bir gün hamama giderler. Hoşbeş ederken Timur, Hoca’ya sorar:
— Hoca, ben köle olsam bana kaç para değer biçerdin?” Hoca:
— Ben bu işin tellalı değilim ama bir 15 akçe ederdin!” Bu laf üstüne Timur çok sinirlenir:
— Hoca, der, senin dediğini kulağın duyuyor mu? Sadece bu peştamal 15 akçe eder be!
Hoca hiç istifini bozmadan:
— Ben zaten peştamala biçtim bu fiyatı, der.
——————————————————————–
Bekri Mustafa Fıkrası
Meşhur Ayyaş Bekri Mustafa, Sultanahmet Camisi’nin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır. Fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı hoca sanarak namazı kıldırmasını ister. Bekri Mustafa “Yok, ben hoca değilim” dese de dinlemezler ve zorla öne geçirirler. Bekri Mustafa tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat, kendi arasında konuşmaya başlar:”Ne derin hoca! Ölüyle bile konuşuyor.”
Namazdan sonra bazı adamlar Bekri Mustafa’yı sıkıştırır:
— Hoca çabuk söyle ölüye ne dedin?
— Olmaz, söylenmez, bu bir sırdır, dese de ısrar ederler. Bunun üzerine Bekri Mustafa başlar konuşmaya. Dedim ki:
— Ey falan oğlu falan! Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Sultanahmet’e imam olmuş dersin.
Onlar gerisini anlarlar…