Eyvah Kitabı Özeti – Ahmet Mithat Efendi
Toplumsal konulan tiyatroya aktararak halkı eğitmeyi hedefleyen Ahmet Mithat Efendi, “Eyvah” adlı piyesinde birden fazla kadınla evliliğe karşı cephe alır. Mithat Efendi “Eyvah“ta “din ve gelenek izin verse bile birden fazla evlenmenin doğru olmadığı” tezini savunur. Meftun Bey, birbirinden habersiz iki kadınla birden evlidir, ilk karısı Sabire’ye ikinci evliliğini bir türlü söyleyememiştir. Bu yüzden de çok zor anlar yaşamaktadır. Sabire, kocasını ikinci kadınla paylaşmaya asla tahammül etmeyecek bir yapıda olduğu için şakasına bile tahammül edemez.
Meftun Bey, her zaman olduğu gibi, Sabire Hanım’dan kendisine ikinci kez evlenmesi için izin vermesini şaka yollu da olsa isterken, Sabire Hanımın’dan tepki görür. Meftun Bey, bu evlilik işini gizli bir şekilde yürütmeye çalışırken tek endişesi, kayınpederinin durumu anlamasıdır. Meftun Bey, Beykoz Debbağhanesi’nin hesaplarını görüyorum, diyerek ikinci karısı Leyla Hanım’m yanına gitmektedir. Leyla’ya da başka bahaneler bulmaktadır. Meftun Bey, zaman zaman karılarının adlarını karıştırınca zor durumda kalır. İki karısı da çok kıskançtır. Sonunda korktuğu başına gelir ve Sabire’nin babası Rifat Efendi, Leyla ile birlikte olduğu bir sırada çıkagelir.
Meftun Bey, çaresiz bir durumdadır. Onun bu çaresizliği, ikisini de çok sevdiği ve ikisinin de kendisini sevdiğini bildiği Sabire ve Leyla’dan birini terk etmek zorunda kalmasıdır. Burada Meftun, çok zor bir tercihle karşı karşıya kalmış, Rifat Bey’in ısrarları sonucunda, Sabire’den ayrılmanın daha mantıklı olacağı kanaatine varmıştır. Meftun, başına gelenler karşısında kaderinden şikâyetçidir. O, bu durumu kendisine feleğin bir oyunu olarak değerlendirir.
Meftun Bey, sonunda Sabire’den ayrılır ancak bu ayrılık kendisini son derece hırpalamıştır. Leyla, Meftun’un bu durumunu değişik hâllere yormakta, kendince cevaplar aramaktadır. Kocasını mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapan Leyla, onu bir türlü eski mutlu günlerine döndüremediği için de huzursuzluk duymaktadır. Meftun Bey ise iki arda bir derede kalmıştır. Bir taraftan Leyla’nın gerçeği bilmediği için kendisine karşı göstermiş olduğu yakınlık, diğer taraftan kendisini canından çok sevdiğini her fırsatta söyleyen Sabire’yi yüzüstü bırakmış olması Meftun’u perişan etmektedir.
Yaptıklarından pişmandır. Meftun, Sabire’nin ağır hasta olduğunu öğrenince yanına gider. Burada Sabire’den sakladığı ikinci evliliğin, onun tarafından da bilindiğini öğrenen Meftun, Sabire’ye karşı bağlılık sözleri söyleyerek onu rahatlatmak istese de bunda pek başarılı olamaz. Hatta işi o kadar ileri götürür ki Leyla’yı boşadığını bile söyler. Sabire bunu fırsat bilerek işi resmiyete bindirir ve Meftun Bey’in, Leyla’yı boşadığına dair yazmış olduğu mektubu Leyla’ya ulaştırmak üzere Ayşe Kadın’ı gönderir. Sabire, bu yaptığıyla Meftun’dan öcünü almıştır. Sabire ölmüş, Meftun hem onu hem Leyla’yı kaybetmiştir.
Gıyasettin Aytaş, Tanzimat’ta Tiyatro Edebiyatı, Akçağ Yayınları