1. “Çok kötü bir şiirde bile çok iyi söylenmiş, çok çarpıcı bir dize bulunabilir; ama…..”
Bu sözlerin, aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanması uygun olur?
A) kimse bu dizelerin farkına bile varmaz
B) böyle değerli dizeler her şiirde vardır
C) bu durumdaki dizeler yine de kötüdür
D) bu bile, böyle bir şiiri, iyi bir şiir düzeyine çıkaramaz
E) bu tür dizeler, içinde bulundukları şiiri daha da bozar
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinden sonra söze, “Ne hakla!” diye devam edilmesi uygun düşer?
A) Bunları bana niçin sordunuz?
B) Her şeyi sana mı danışacakmışız?
C) Bütün bunlara sebep ben miyim?
D) Bunları bana sen mi söylüyorsun?
E) Burada kuralları uyguluyorlar.
3. Roman ve romancıyla ilgili aşağıdaki cümlelerden hangisinde, ötekilerden farklı bir düşünce savunulmaktadır?
A) Romancı, yapıtında tanığı olduğu olayları nesnel bir yaklaşımla anlatmalıdır.
B) Romancı, anlatımında duygularının etkisinde kalmamalıdır.
C) Romancı, tarafsız olmalı, yapıtına izlenimlerini katmamalıdır.
D) Romancı, anlattıklarını belgelere, yaşanmış gerçeklere dayandırmalıdır.
E) Romancı, yaşam gerçeklerini kendi algıladığı biçimde yansıtmalıdır.
4. Bir yapıtı, okuması için çocuğa verirken yaşı, okuma alışkanlığı, zevk ve eğilimleri dikkate alınmalıdır.
Aşağıdakilerden hangisi, anlam bakımından bu cümleye en yakındır?
A) Çocuğun okuduğu yapıttan yararlanabilmesi için yapıtın dil ve içeriğinin göz önünde tutulması gerekir.
B) Çocuğun, kitap okuyarak duygu ve düşünce evrelerini geliştirebileceğini hiçbir zaman unutmamalıyız.
C) Yaşı, bilgileri ve zihinsel gelişimi göz önünde tutulmaksızın çocuklara kitap okutmak yanlış bir tutumdur.
D) Basit yapıtlardan zevk alan bir çocuk, konusu ilgisini çektiği taktirde büyükler için yazılan kitapları da okuyabilir.
E) Çocuklara, iyimserlik aşılayan ve onun dünyasına seslenen kitaplar okutulmalıdır.
5.
I . İnsanın kendini tanıması, bir bakıma kendini savunmasıdır; ancak çok kez, insan kendini tanıdığında iş işten geçmiş olur.
II. İnsanın, kendi kendini savunmaya başlaması için önce kendini tanıması gerekir.
III. Kendi eksikliklerini ve üstünlüklerini bilen kişi, kendini daha kolay savunur; ancak gecikmemek şartıyla…
IV. İnsan bir an önce kendini tanımaya bakmalıdır.
V. İnsan, tehlikenin nereden geldiğini anlayıncaya dek atı alan Üsküdar’ı geçer.
Bu cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ile IV. B) I. ile III. C) II. ile IV. D) II. ile V. E) III. ile IV.
6. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi, “yapılacak işin zamanı” na yönelik bir öğüt sayılmaz?
A) Demir tavında dövülür.
B) Sona kalan dona kalır.
C) Ay ışığında ceviz silkilmez.
D) Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
E) Vakitsiz öten horozun başını keserler.
7. “Hiçbir şey düşünmeden yaşayayım!” diye düşünürüz; bilmeyiz ki, bu da bir düşünmedir.
Bu sözlerden, aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılabilir?
A) Düşünme’den korkmamayı öğrenmeliyiz.
B) Düşünmenin iyisi kötüsü, azı çoğu olmaz.
C) Düşünmeden yaşamak, mümkün değildir.
D) Düşünmek, yeni yeni düşüncelere yol açar.
E) İnsanın, düşünmeden edemediği durumlar da vardır.
8. Amacımız; tüm yabancı sözcükleri dilden atmak değil, dilin ek-kök olanaklarından yararlanarak ona elden geldiğince çok sayıda Türkçe sözcük kazandırmaktır.
Böyle diyen bir dilci, dilin zenginleştirilmesi için hangi yolu seçmiş sayılır?
A) Dilde karşılığı bulunmayan kavramları yabancı sözcüklerle karşılama
B) Yeni sözcükler türetme
C) Halk ağzından derlemeler yapma
D) Dil ürünlerini tarayarak dile yeni sözcükler kazandırma
E) Yeni bileşik sözcükler elde ederek dilin anlatım olanaklarını artırma
9. Şiire hep bir uzun yolculuk olarak bakar; bu nedenle şiirlerimde günlük, genel geçer karakterli hiç bir modayı, gelişmeyi, girişimi pek umursamam.
Bu cümledeki düşünceyi benimseyen bir şair için, aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sanatını güncelin dışında tutan
B) Kalıcı olabilecek konuları şiirleştiren
C) Zamana dayanıklı şiirler yazmak isteyen
D) Şiirin uzun bir zaman diliminde yazılacağına inanan
E) Okuyucu olarak gelecek kuşakları hedefleyen
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “olabilirlik” söz konusudur?
A) O da senin gibi sabahları mı alışverişe gelirdi?
B) Bu çalışmayla işlerin bitmesi mümkün değil.
C) Canı isteyen, içeri girebilir mi sanıyorsun?
D) Konu anlaşıldığına göre gidebilirim artık.
E) Üçer beşer alıyorlar, korkarım bize kalmamıştır.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, biri ötekinin nedeni olan iki yargı birlikte verilmiştir?
A) Başı ağrıyordu, okuduğunu anlamıyordu.
B) Önerilere karşı çıkıyor, onları kabul etmiyordu.
C) Olacakları tahmin ediyor, önlem almıyordu.
D) Her sabah onu görüyor, görmezlikten geliyordu.
E) Bu saatlerde eve geliyor, ders çalışıyor.
12. Aşağıdakilerden hangisinde, temel cümledeki eylem, yancümledeki eylemden önce gerçekleşmiştir?
A) Yola çıkmadan hava ve yol durumunu öğrendik.
B) Belgelerimizi verdikten sonra kuraya katılabildik.
C) Onlar bizi ararsa biz de onları ararız.
D) Tartışma sertleşince toplantıdan ayrıldık.
E) Sonuçlar açıklanırken salonda oturuyorduk
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, “kanı niteliğinde” bir yargı sayılmaz?
A) Denizin mavi suları yorgun gözleri dinlendirir.
B) Akdeniz’deki tuz oranı Karadeniz’den yüksektir.
C) Şehirden kaçan insanlar deniz kıyısında huzur bulur.
D) Deniz dibinin rengârenk görünümüne doyum olmaz.
E) Bir yılın yorgunluğunu denizin serin suları alır götürür.
14. (I) Sinekli Bakkal’da, kişilerin belli bir süreç içinde toplumla birlikte değişmeleri, romanın gelişimi içinde olağan biçimde verilir. (II) Yazar, kişilerin bilinmedik yanlarının kalmamasına özen gösterir. (III.)Olayların anlatımında rastlantılara çok yer verilmesine karşın olaylar, okuyucuyu etkileyecek niteliktedir. (IV) Töresel özelliklerin yansıtıldığı bölümlerde aynı doğallıkla karşılaşma olanağı yoktur. (V) Yazar, hem Osmanlının tabana yakın kesimini, hem de Osmanlı egemen sınıfını Rabia’nın yaşamı içinde yansıtmaya çalışmıştır.
Bu parçanın kaçıncı cümlesinde Sinekli Bakkal’ın olumlu ve olumsuz yanları birlikte verilmiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V.
15. Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi
Kötüsü odur ki ölmeden evvel ölür kişi
Bu dizelerden aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılabilir?
A) Ölmenin her zaman insanları üzüntüye boğduğu
B) Yaşamın ancak ölümle anlam kazanabileceği
C) Sıkıntı içinde ölmenin, insanları daha fazla üzeceği
D) Yaşamdayken, yaşamla bağı koparmanın ölümden beter olduğu
E) Ölmeden önce yaşamda iz bırakmanın gerekli olduğu
CEVAP ANAHTARI
1.D 2. D 3. E 4. C 5. B 6. D 7. C 8. B 9. D 10. E 11. A 12. A 13. B 14. C 15. D