Şair nesnel gerçekliği bozar, değiştirir, hatta ona ters düşer. Olmayacak şeyleri oldurur, görünmeyeni görünür yapar, duyulmayanı duyurur. Bu, tabi bir şeydir. Zira şiir nesnel gerçekliği zorlayan ve onunla boy ölçüşen bir sanat dalıdır. Bu durum şairin başka bir gerçekliğin peşinde
Kategori: Şiir Bilgisi
Nazım Şekilleri Neye Göre Belirlenir?
♦ Şiirde mısralar bir araya gelirken yapı farklılığı oluşturan başlıca değişkenler şunlardır: a. Mısraların sayısı b. Mısraların nasıl kümelendiği ya da kaç mısrada bir anlam birimi oluştuğu (nazım birimi) ve bunların sayısı c. Mısra ya da kafiye örgüsü d. Kullanılan
Nazım Birimi
Nazım Birimi ♦ Şiirde anlam bütünlüğü taşıyan en küçük birime nazım birimi denir. Geleneksel Türk şiirinde nazım birimi olarak genellikle “beyit” ve “bent” kullanılmıştır. Çağdaş şiirde ise nazım birimi bazen mısra, bazen beyit, bazen dörtlük ya da bent bazen de
Şiirde Yapı
♦ “Yapı” sözcüğü öncelikle “mimarlık eseri” anlamını düşündürüyor. Bu anlam, şiirde yapının ne olduğunu anlamak için bir basamak olabilir. Mimarlık eserleri, yani türlü amaçlarla kullandığımız binalar, nasıl küçük birimlerin bir amaca bağlı olarak belli bir plana göre bir araya getirilmesiyle
Teşbih (Benzetme)
TEŞBİH (BENZETME) ♦ Aralarında ortak bir özellik bulunan iki varlıktan ortak özellikçe zayıf olanının güçlü olana yaklaştırılmasına “teşbih” denir. ♦ Teşbihte bir varlık herhangi bir özelliğiyle güçlendirilmek istenir. Bu amaçla o varlığa, genellikle o özelliğin simgesi durumundaki başka bir varlık
Şiirde Sapmalar
“Sapma” sözcüğü bir dil bilimi ya da şiir terimi olarak sözcüklerin ses, biçim, anlam özelliklerinde ve dilin söz dizimi niteliklerinde bilinçli olarak değişikliğe gitmeyi, ortak dilde bulunmayan yeni söz değerleri bulmayı ifade eder. Şairin dil üzerindeki tasarruf gücünü gösteren sapmalar, anlatımı etkili kılmanın yollarından
Şiir Dilinde Alışılmamış Bağdaştırmalardan Yararlanma
♦ Sözcükler genel olarak tek başlarına kullanılmaz; tamlamalar ya da çeşitli birleşimler oluşturarak cümle içinde yer alır. “mavi ceket”, “bozuk radyo”, “otelin kapısı gibi tamlamalarda sözcükler, yadırganmayan, hemen anlaşılan bağdaştırmalar kurmuştur. Buna karşılık “mavi umut”, “bozuk sabah”, “ruhun kapısı” tamlamalarında sözcükler ortak dilde kullanılmayan
Şiir Dilinde Karşıtlıklardan Yararlanma
SÜR DİLİNDE KARŞITLIKLARDAN YARARLANMA ♦ Şiir dilinde etkileyici öğelerden biri de karşıt kavramlara, olay ve durumlara yer verilmesi; temanın bu karşıtlıklar etrafında oluşturulmasıdır. “Gökte ararken yerde bulmak”, tavşana kaç, tazıya tut demek”, “alacağına şahin, vereceğine karga” gibi deyimlerde; “Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada
Sözcüklerin Duygu Değeri
Şiir dilinde duygu değeri taşıyan öğelerden geniş ölçüde yararlanılır. Sözcükler yansıttıkları kavramlar ve onlara bağlı tasarımların yanı sıra duygu değerleriyle de anlam kazanır. Bu anlam ortama göre ve kişiden kişiye değişebilecek bir öznellik içermekle birlikte aynı dil birliğine sahip kişilerde
Şiir Dili ve Doğal Dil
♦ Şiir, doğal dilin bütün imkânlarından yararlanır; hatta dilin gücünü, anlamın ve sesin sınırlarını zorlar. Bir benzetmeyle söylemek gerekirse, yapay olarak altın elde etmeye çalışan simyacılar gibi, akla gelmedik yollar dener; dilin bütün özelliklerinden kendisi için yararlanmaya çalışır. Birçok dil