Kendi alanlarında ünlü olmuş siyasetçi, bürokrat, asker, edebiyatçı, sporcu, bilim adamı, sanatçı, edebiyatçı, gazeteci, iş adamı vb.nin yaşam hikayelerinin anlatıldığı, kitaplarının tanıtıldığı, memleketlerine ve insanlığına neler kazandırdıklarının veya kaybettirdiklerinin dile getirildiği metinlere biyografi (hayat hikâyesi, yaşam öyküsü) adı verilir. Eskiden bu çeşit metinlere tercüme-i hâl denirdi.
Biyografi yazarı, metnini oluştururken şunlara dikkat etmelidir:
1. Biyografi yazarı, bir bilim adamı titizliğiyle çalışmalı, tarafsız ve gerçekçi olmalıdır. Biyografisini anlattığı kişiye “dost-düşman, iyi-kötü” gibi kategorik yaklaşımların dışına çıkarak, “yaşamı ve eserleri, nesnel bakış açısıyla yansıtılacak bir kişi” olarak bakmalıdır. Yazarın öznel bir bakış açısına sahip olması; bazı gerçekleri çarpıtmasına ve söz konusu kişiyi övgüler ya da yergilerle anlatmasına yol açabilir ki bu da oluşturacağı metnin inandırıcılığına gölge düşürür.
2. Biyografi yazarı, anlatacağı kişiyle ilgili birtakım araştırmalar yapmalı, metnini oluşturmaya daha sonra geçmelidir. Bu araştırmalar, bazı belgelerin incelenmesi, biyografisi yazılacak kişinin ve onu tanıyan kişilerin mektup, günlük ve anılarının okunması, biyografisi yazılacak kişinin yaşadığı döneme ait tarihî, siyasi, sosyal, edebî vb. olayların öğrenilmesi sürecini içerir. Biyografisi yazılacak kişi, hayattaysa kendisiyle mutlaka görüşülmeli, bu görüşmeler kayda geçirilmeli, mümkünse bunun için bir kamera kullanılmalıdır. Biyografisi yazılacak kişiyi tanıyanlar hayattaysa onlardan da söz konusu kişiyle ilgili bazı bilgiler alınmaya çalışılmalı, bu kişilerin anılarından yararlanma yoluna gidilmelidir. Yazarın yeri geldikçe bu bilgi, belge ve kişilerden söz ederek anlattıklarını bunlara dayandırması, hem o kişinin yaşamının tüm boyutlarıyla ortaya konmasını hem de oluşturulacak metnin inandırıcılık niteliğine sahip olmasını kolaylaştırır.
3. Biyografiler, öğretici metin türleri içinde yer alır. Bilgilendirme, bu metinlerin temel yazılış amacıdır. Ama bir metnin, öğretici nitelikler taşıması o metnin aynı zamanda ilgi çekici bir metin olmasına engel değildir. Bir biyografi metninin hem bilgi verici hem de ilgi çekici olması, o metnin daha çok kişi tarafından okunmasını sağlar. Herkesçe bilinen gerçeklerin tekrarından öteye geçemeyen, merakları gideremeyen ve okuyucuda söz konusu kişiyle ilgili olarak “Bu kişinin yaşamında merak uyandıracak herhangi bir şey yok.” yargısının oluşmasına neden olan biyografi metinlerinin, ilgi çekici metinler olduklarını ve geniş bir okuyucu kitlesine hitap ettiklerini söylemek çok güçtür. Biyografi metni, biyografisi anlatılan kişinin “önemli” ve “farklı” taraflarının görülmesini sağlamalıdır. Bu da büyük ölçüde o kişinin diğer insanlardan farklı, özgün, sıra dışı niteliklerinin ortaya konmasına ve yaptıklarının toplumdaki etkilerinin dile getirilmesine bağlıdır.
4. Bütün öğretici metinlerde olduğu gibi biyografi metinlerinde de anlaşılır olmak, temel şarttır. Bu tür metinlerin açık, yalın, duru, akıcı ve sürükleyici bir anlatıma sahip olması, okuyucuların bu metinlerde dile getirilenleri anlamalarını ve yorumlamalarını kolaylaştırır.
5. Biyografiler, kültür ve uygarlık tarihi açısından büyük önem taşıyan metinlerdir. Bu metinler, önemli kişilerin hayatlarının, kişiliklerinin ve eserlerinin yeni kuşaklara tanıtılmasında önemli rol oynar. Kültürel değerlerin ve bu değerlerin yaratıcılarının geçmişin karanlıklarından çıkarılarak hayatın içine dâhil edilmesini, böylece de bu değerler sisteminin sürerlik kazanmasını sağlar.
6. Biyografi metinlerinin kısalığı-uzunluğuyla ilgili bir sınır çizilemez. Bir biyografi metni antolojilerde, ansiklopedilerde, yıllıklarda, kitapların ilk sayfalarında ya da arka kapaklarında birkaç paragraf ya da sayfayla sınırlandırılmış olabileceği gibi birkaç yüz sayfalık uzun bir metin de olabilir. Bir kitap hacmine ulaşmayan biyografilerde; kişinin yaşamı, karakteristik özellikleri ve eserleri hakkında kısa bilgiler verilir, bunlar ana hatlarıyla belirtilir. Kitabımızın bu bölümündeki örnek metinler, bu tür kısa biyografi metinleridir.
7. Bir tek kişinin biyografisini ele alan, bu kişiyi bütün yönleriyle okuyuculara tanıtmayı amaçlayan, belli bir düzene göre oluşturulan biyografi kitapları, birer monografi olarak da değerlendirilebilir. Bu tür metinlerdeki düzeni Yrd. Doç. Dr. Ahmet Çoban’ın Ahmet Haşim’in biyografisini ele aldığı “Göller ve Çöller Şairi Ahmet Haşim” isimli yapıtından yola çıkarak somutlaştırabiliriz. Yazar bu yapıtında Ahmet ‘Haşim’in hayat hikâyesini, türlü özelliklerini ve şiirlerini şu başlıklar altında incelemiştir:
Kişilerinin hayat hikâyelerinin romanlaştırılarak anlatılmasıyla oluşturulan metinlere biyografik roman denir. Biyografik roman, bir biyografi değil, romandır. Bu tür metinler, öğretici metinler içinde değil edebî metinler içinde ele alınır. Bu tür metinlerin, kurgulanmasında biyografik öğelerden geniş ölçüde yararlanılır. Oğuz Atay‘ın Bir Bilim Adamının Romanı, Beşir Ayvazoğlu‘nun Bozgunda Fetih Rüyası isimli eserleri bu türe örnek gösterilebilir.