Fahim Bey ve Biz
Fahim Bey Bursa’nın ileri gelen ailelerinden birinin oğludur. Galatasaray Lisesini bitirdikten sonra Babıâli’de ücretsiz çalışır. İş güç sahibi olmasını isteyen babasından durumu gizlemek için büyük bir konak kiralar; ancak eşya alacak parası yoktur. Sabahları erken kalkarak bomboş odalarda keman çalar. Bu arada Fahim Bey Londra elçiliği üçüncü kâtipliğine atanır. Yeni görevini gözünde büyüterek çeşit çeşit, renk renk elbiseler diktirir. Çevresinde alay konusu olur. ikinci Meşrutiyetten sonra Hariciye’den ayrılır. Evlenir. Bursa’da pamuk ticareti yapmak ister. Tanınmış bir aileden geldiği için sermaye sahibi bazı kişiler onunla ortak olmayı düşünseler de onun bir hayal düşkünü olduğunu anlamakta gecikmezler. Fahim Bey hayallerini gerçekleştirmek umuduyla İstanbul’da Galata’da büyük bir işhanında bir yazıhane tutar. Her gün dosyalarla, defterlerle uğraşır durur, mektuplar yazar, gelen mektuplara karşılık verir. Herkes onun ne iş yaptığını merak eder. Bir süre sonra kirayı ödeyemeyince yazıhaneyi boşaltır. İçerde kalan dosyalardan onun hayali işlerle uğraştığı, kendine mektuplar yazıp onlara cevap verdiği anlaşılır. Kimi onun deli olduğunu düşünür, kimi de zavallı biri olduğuna hükmeder. Fahim Bey boş kalınca hastalanır. Tasarladığı hiçbir şeyi gerçekleştirememenin üzüntüsü içindedir. Hayata ve insanlara kırgın olarak ölür.