Servet-i Fünun Edebiyatında Tiyatro

SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA TİYATRO

Tanzimat Dönemi‘nde büyük bir atılım yapan Türk tiyatrosu II. Abdülhamit‘in İstanbul’da Gedikpaşa‘daki Osmanlı Tiyatrosu’nu yıktırması üzerine gerilemiş, sanat ve fikir değeri taşıyan eserlerin oynanmasına izin verilmeyince de Türk sahnelerini tuluat kumpanyalarının melodram ve farsları doldurmaya başlamıştır. Tuluat kumpanyalarının bu hâkimiyeti 1908’e kadar sürmüş; Türk kadının henüz sahneye çıkamadığı bu süre içinde çoğunluğu Ermeni sanatçılarca çeviri ya da adapte eserler oynanmış, Türk seyircisi sahnede iyi konuşulan Türkçeden yine yoksun kalmıştır. Bu dönemde en ünlü tuluat oyuncuları Mınakyan, Abdürrezzak ve Kel Hasan olmuştur.

♦ Servetifünun sanatçıları, böyle bir atmosferde Abdülhak Hamit ve Ahmet Mithat Efendi‘nin sarıldıkları “okunmak için piyes” tarzına rağbet göstermemişler; tiyatro türünde eser yazmak için koşulların değişmesini beklemişlerdir. Bu nedenle Servetifünun yazarları tiyatro ile ancak 1908’den sonra uğraşmışlardır.

♦ 1908’den sonra tiyatro eseri veren Servetifünun yazarlarının başlıcaları Hüseyin Suat (Servetifünuncular içinde tiyatro ile en çok ilgilenen sanatçı) Mehmet Rauf, Cenap Sahabettin, Halit Ziya Uşaklıgil, Faik Ali Ozansoy, Ali Ekrem Bolayır ve Safveti Ziya ‘dır.

♦ Bu yazarların verdikleri eserler, tiyatro tekniği ve günlük konuşma diline uygunluk bakımından Tanzimat dönemi eserlerinden daha başarılıdır. Ancak eski alışkanlıkların bir devamı olarak, halkın sorunlarına değinilmemiş; konular aile çevresinde, genellikle evlenme, boşanma, kadın hakları gibi temalar etrafında dönmüştür.