Aşağıda Ted Dekker’in kaleme aldığı oyun romanı özeti incelemesi tahlili ile ilgili geniş bilgiye sahip olacaksınız. Oyun romanı alıntı ve yorum da olacak.
TED DEKKER OYUN ROMANI ÖZETİ İNCELEMESİ TAHLİLİ
Oyun romanı incelemesi
Oyun Romanı Özeti:
Wendy San Diego yolculuğunda başına gelecekleri azda olsa tahmin edebilmişti. En azından motel konusunda. Fırtına tüm yolculuğunu alt üst etmişti. Arabasını bir motele doğru sürdü. Hızla frene bastı. Bu hızla ağaca çarparak durabildi. Çarpmanın şiddeti büyük değildi. İki üç sıyrıkla altlatmıştı.Telefon çekmiyordu. Dışardan gelen fırtınanın uğultusu içini ürpertti. Etrafta kimse yoktu,korkuyordu. Arabasını çalışması için zorladı.
Bir kaç deneme sonrasında bunu başardı ve arabasını Summerville kasabasına sürdü. Summerville küçük ama şirin kendi halinde sakin bir kasabaydı. Fakat bu sıralar üst üste gelen ölümler polis istasyonlarının fazla mesaisine sebep olmuştu. Üst üste gelen bu ölümler ve her ölümün tek katili; üstüne katilin hiçbir iz bırakmaması Colt’u deli ediyordu. Tüm çabaları boşuna gidiyordu. Fırtına şiddetini arttırmıştı, bir kişi bile dışarda değildi.
Wendy sokak sokak geziyor yardımı olacak bir insan rastlamaya çalışıyordu. Derken yolda iki kişiye rastladı. Bunlar; Carey ve Nicole idi. Onlarda kendilerini fırtına nedeniyle bu kasabada bulmuşlardı. Ölümler git gide artıyor, Colt ve ekibi çıldırıyordu. Wendy, Carey ve Nicole artık arkadaş olmuşlar kendilerine yardım edecek birilerini beraber aramaya karar vermişlerdi.
Kırmızı bir arabanın geçtiğini gördüler ve arabanın ardından gittiler. Kırmızı arabanın gittiği yer bir polis istasyonuydu. Başlarına gelenleri anlattılar ve kasabanın misafirhanesine yerleştiler. Burası onların çok hoşlarına gitmişti. Üstelik kaldıkları yer kasabanın doktoru Dr. Healy’nin evinin bitişiğindeydi bu onları güvende hissettirmişti. Dr. Healyle tanışmak üzere dışarı çıktılar.
Dr. Healy’nin evinin kapısı açıktı. İçeri girdiklerinde Dr. Healy yerde boylu boyuna yatıyordu. Yolculuk boyunca yaşadıklarından bitkin duruma gelen Carey, Nicole ve Wendy ne yapacaklarını şaşırdılar. Tam bu sırada Colt ve ekibi içeri girdi ve onlara suçlarcasına baktı. Suçlu konumuna düşmüşlerdi. Colt Dr. Healy’nin oğlu Timothy’i arıyordu fakat bir türlü bulamıyordu. Birden tüm kapılar kapandı, televizyon ekranından cızırtılar geldi. Bir süre kimse konuşmadı. Artık konuşma sırası ondaydı.
Red. Sterling Red.
Ne sorunu vardı o da bilmiyordu ama insanları öldürmek onu rahatlatıyordu. Colt hariç orda bulunanların hepsi yere düşüp bayıldılar. Red hepsini öldürmek istiyordu. Ama acı çektirerek her gün bu insanlardan birini öldürmeyi planlıyordu. İlk kurban olarak Carey’İ seçti. Carey çok duygusaldı. Sorduğu mantık sorularıyla onu çıldırtmayı başardı. Artık mantıklı düşünemiyordu.
Eline aldığı bıçakla boğazını kesti ve öldü. Red bundan mutluluk duygu. Sıra Nicole de idi. Nicole, Carey’den zekiydi bu yüzden onu uğraşmadan işkenceyle öldürecekti. Onu televizyondan gelen radyo dalgalarıyla hipnotize etti. Onu kendi isteğiyle, bir kaç işaretle yanına getirtti. Karşısına geldiğinde onu parmaklarından başlayarak bitirdi. Tüm vücudu parça halindeydi.
Bundan zevk duyan Red aynı gün içinde Colt’un ekibinide bu yöntemle öldürdü. Artık geriye sadece Wendy ve Colt kalmıştı. Ne denediyse bir türlü onları öldürmeyi beceremedi. Beklemeye karar verdi. Onları daha temiz bir ölümle bitirmeyi kendine ödül saydı.
Bu sırada Colt ve Wendy yakınlaşmışlar birbirlerinden hoşlanmaya başlamışlardı. Bunun farkına varan Red onları bir birlerinin öldürmesi daha acı olabileceğinden bu fikre karar verdi. Red artık daha tehlikeli olsun istiyordu. Etrafa daha çok kesici aletler bıraktı, hipnoz tekniğini daha da ilerletti. Wendy’nin daha önce başına gelenleri biliyordu ve şimdi ki psikolojisinide.
Onu emri altına başardı ve Colt’u tornavida ile gözlerini oyarak öldürdü. Sonrasında ise Red Wendy’i hardal yedirdikten sonra boğazını keserek öldürdü. Artık zafer onundu. Gülümseyerek maskesini indirdi. Çünkü bir hafta çoktan geçmişti. Red aslında Dr. Healy’nin oğlu Timothy idi. Ve bu sadece bilgisayar oyunuydu. Ten adı verilen bu oyun bir haftalığına programlanmıştı. Öldürdüğü insanlar uyanınca bunu sadece bir rüya olarak hatırlayacaklardı.
Romanın Kahramanları:
-Sterling Red : Gümüş katil. Psikolojikmen sorunlu olduğu kadar zeki. Temiz çalışır arkasında iz bırakmaz. Hardal yemeye bayılır.
Romandaki Karakterler
-Colt Jackson : Son derece soğuk kanlı cesur bir polis. Romandaki işlevi çok fazla.
-Wendy Davidson : Tarikatta büyümüş ve o anılardan kaçmaya çalışan bir kadın.
-Dr Cyrus Healy : Kasabanın doktoru olarak bilinir.
-Nicole Swarts : Daha çok mantığı ile hareket eder. Zeki bir kadın.
-Carey Swarys :Duygusal, yeşil gözlü güzel bir kadın.
-Timothy Healy : Psikolojik olarak sorunludur. Bir kolu doğuştan sakat ve bilgisayara aşırı düşkündür.
Romanda Mekan:
-Summerville
-Hansen Misafirhanesi
-Dr. Cyrus Healy’nin evi
Romanda Zaman
Zaman tam olarak bilinmiyor. Oyunda geçen zaman 6 Ağustos. Yani romanda geçen olay bir haftalık Ten oyunuydu.
Romanla İlgili Ne Düşünüyorum?
Romanı okurken hep bir sonraki sayfasını hemen okumak isterdim. Kitap hep heycanlıydı. Olayları tahmin etmek zor her an herşey değişiyor bu da romanı heyecanlı kılıyor. Kitabın sonu en heyecanlı olan yerdi. Kitabı çok beğendim.