Metin ve Şair

METİN VE ŞAİR
İnsan ürünü her eserle o eserin yaratıcısı arasında hem doğrudan hem de dolaylı bir bağ kurmak mümkündür. Şiir de insan ürünü bir eser olduğuna göre şiirle şiirin yaratıcısı yani şairi arasında hem doğrudan hem de dolaylı bir ilişki kurulabilir.
Doğrudan ilişki apaçık ortadadır: Her şiirin bir şairi vardır. Şiiri, bir kişi yazmış, bir kişi var etmiştir. O şair olmadan o şiirin olması, yaratılması mümkün değildir.

Doğrudan ilişkiye gelince… Her şair, bir sanatçıdır ama öncelikle bir insandır. Şair de her insan gibi belli mekânlarda, belli bir zaman diliminde yaşamış; şiirlerini, belli bir zihniyetin hâkim olduğu bir coğrafyada, belli somut koşullar içinde yazmıştır. O da herkes gibi birtakım olaylar yaşamış, bazı olaylara şahit olmuş; yaşadığı olaylardan, karşılaştığı durumlardan, tanıştığı insanlardan belli ölçülerde etkilenmiş, bunlardan dolayı kimiz zaman üzülmüş, hüzne, umutsuzluğa kapılmış; bazen sevinmiş, heyecanlanmış, umutlanmıştır. Şair, yaşadığı veya  etkilendiği bu olay, durum ve kişilere şiirlerinde belli bir bağlamda yer verebilir veya bunları çağrıştıran kimi ifadeler kullanabilir.

Şairin hayat serüveninin, etkilenmelerinin ve sanat anlayışının bilinmesi, onun bazı şiirlerinin anlaşılmasını ve yorumlanmasını kolaylaştırabilir. Bir şiirde ilk bakışta anlaşılamayan bir imge, niçin kullanıldığı belli olmayan bir özel isim, şairin yaşamı bilindiğinde anlamlı ve anlaşılır hâle gelebilir. Ancak bu durum genelleştirilemez. Yani bütün şiirlere bu anlayış ile yaklaşılamaz. Zira her şiir, yazıldığı andan itibaren, şairinden ayrılmış, başlı başına varlık kazanmış bir güzel sanat eseri olur. Bir şairin yaşam serüveniyle şiirleri arasında sürekli olarak bir bağ kurmaya çalışmak, bu bağ kurulmadan şiirlerin anlaşılamayacağını düşünmek, o şiirlerden sanat zevki alınmasını engelleyebilir.