Hüsn ü Aşk
“Hüsn ü Aşk” adlı mesnevinin konusu kısaca şöyledir:
Beni Muhabbet (Sevgi Oğulları) adlı bir kabilede aynı gün içinde iki çocuk doğar. Bunlardan kıza “Hüsn” oğlana da “Aşk” adını koyarlar. Hüsn ve Aşk büyüyünce Mekteb-i Edeb‘e giderler ve Molla-yı Cünun‘dan ders alırlar. Küçük yaştan beri Hüsn’ü seven Aşk onunla evlenmek ister. Kabilenin ileri gelenleri Aşk’tan sevgisini kanıtlamasını isterler. O da zorluklarla dolu, çileli bir yolculuğa girişir. Pek çok olaylar ve aşamalardan sonra Aşk, Hüsn’e kavuşur.
Aşağıda okuyacağınız parça, mesnevinin ilk bölümünden alınmıştır.
1. Kim vardır Arab’da bir kabile
Müstecmi-i haslet-i cemile
2. Serlevha-i defter-i fütüvvet
Serhayl-i arab Ben-i Muhabbet
3. Amma ne kabile kıble-i derd
Bilcümle siyâh-baht ü rûzerd
4. Giydikleri âttâb-i temmuz
içtikleri şu’le-i cihan-sûz
5. Vadileri rik ü şişe-i gam
Kumlar sayısınca hüzn ü matem
6. Hargehleri dûd-i âh- i hirmân
Sohbetleri ney gibi hep efgân
7 Her birisi bir nigâra urgun
Şemşir gibi dehânı pürhûn
8. Erzakları belâ-yi nâgâh
Âteş yağar üstlerine her gâh
Şeyh Galip
Günümüz Türkçasiyle
1) Arabistan’da, güzel huyları, kendinde toplamış olan
2) Ve adı asalet, cömertlik defterinin başında yazılı bulunan bir kabile vardı; bu, Arap kavminin başı olan Beni Muhabbet boyu idi.
3) Fakat bu, dert kıblesi olan bir boy idi; bütün halkının yazgısı kara ve yüzleri sarı idi.
4) Sırtlarına elbise diye, temmuz güneşini giyerler ve su yerine, dünyayı yakan güneş alevini içerlerdi.
5) Oturdukları vadi gam kumu ve sırçası ile dolu idi ve orada kumların sayısı kadar hüzün ve yas vardı.
6) Çadırları yoksulluk âhının dumanındandı ve konuşmaları, ney gibi sadece iniltiydi.
7) Bu kabile bireylerinin her biri bir güzele vurgundu ve ağızları kılıç gibi kanlıydı.
8) Yiyecekleri apansız gelen belâ idi ve üstlerine daima ateş yağardı.