Genel olarak bakıldığında 1923 -1940 döneminde tiyatro eserleri iki grupta değerlendirilebilir:
1. Yakın geçmişteki toplumsal sorunları ele alarak toplumu eleştirmişlerdir.
2. Tiyatro sanatını ciddi bir düşünce ortamı olarak ele almışlardır. Seyirciyi toplum ve insan gerçekleri üzerinde düşündürmek, ortak amaçtır.
3. Toplumsal sorumluluk sahibi birer aydın portresi çizerek gündemdeki siyasal görüşler doğrultusunda seyirciyi eğitme, bilinçlendirme görevini üstlenmişlerdir.
Bu yazarların eserlerinde genellikle düşünce ağır basar. Olaylarda daima neden-sonuç ilişkisi gözetilmiş, mesajı yoğunlaştırmak amacıyla abartmalara gidilmiş, tek yönlü tiplere yer verilmiş, kişilerin ruhsal durumları toplumsal mesajlarla ilişkilendirilmiş, tutkular arasındaki karşıtlıklar ve kadın-erkek çatışması İbsen etkisiyle örneklerle verilmiştir; erkekler mutsuz, kadınlar ise yerini bulamamıştır.
ikinci Gruptaki Yazarlar:
1. İmparatorluğun bütün kurumlarına eleştirel bir gözle bakmışlar, örnek alınması gereken değerleri Orta Asya tarihimizden çıkarmak istemişlerdir.
2. Yakın tarihi (Cumhuriyet’i ve Cumhuriyet’e giden yolu) bir övünç kaynağı olarak görmüşlerdir.
3. Anadolu insanının direniş gücünü ve fedakârlığını millî bir erdem olarak yansıtmışlardır.
4. Bilim ve sanatta çağdaş uygarlık düzeyine erişme ülküsünü yüceltmişler; kendi öz değerlerimizden yararlanma düşüncesini öne sürerek ulusallıkla evrenselliği bir arada düşünmüşlerdir.