1. Anadolu’da ilk manzum eserler Farsça yazılmış; Türkçe eser verme geleneği 13. yüzyılda başlamıştır.
2. Eski Anadolu Türkçesinin şiir türündeki bilinen ilk temsilcileri din ve tasavvuf edebiyatında Sultan Veled ile Yunus Emre, din dışı edebiyatta ise Hoca Dehhani‘dir.
3. Türk dili XIV. yüzyılda Anadolu’da bir önceki yüzyıla göre daha da işlenip gelişmiş, gerek manzum gerek mensur eserlerin sayısı epey artmıştır. Bu gelişmede hedef kitlenin Türk halkı olması önemli bir etken olmuş, halkı eğitme ve bilgilendirmeyi amaç edinen aydınlar Arapça ve Farsça yerine Türkçe yazmayı bilinçli olarak tercih etmişlerdir. Gülşehri, Âşık Paşa, Hoca Mesut, Ahmet Fakih, Şeyyat Hamza, Kadı Burhanettin, Seyyit Nesimî, Ahmedî bu yüzyılın en tanınmış şairleridir.
4. XIV. yüzyılda Anadolu’da yeni bir ruh ve heyecanla yazılan eserlerin çoğunluğunu dinî-ahlaki mesneviler oluşturur. Bu eserlerin Anadolu insanını adeta yeniden yoğurup şekillendiren çalışmalar olduğu söylenebilir. Ancak bu eserlere eklenecek romantik aşk mesnevileri de yok değildir.
5. XIV. yüzyılın sonlarına kadar Anadolu’da gazel ve kaside tarzında ilerleme görülmez. Şairleri takdir edecek ölçüde gelişmiş bir beğeniye sahip saray çevresinin henüz oluşmamış olması bunun başlıca nedenidir.
6. Beylikten devlete geçişin sağlandığı XV. yüzyılın ilk yarısında Anadolu’da hem edebiyat hem bilim ve kültür alanında önemli gelişmeler gerçekleşir. Yıldırım Beyazıt döneminden başlayarak Çelebi Mehmet ve özellikle Sultan II. Murat dönemlerinde saray, edebî faaliyetlerin merkezi olmuş; Ahmedî ve Şeyhî gibi şairler sarayın himayesinde özgün eserler ortaya koymuştur.