1. Meşrutiyetin İlanı

1. Meşrutiyetin İlanı

1. MEŞRUTİYETİN İLANI

Osmanlı Devleti’nin Batı karşısındaki askerî, ekonomik, bilimsel üstünlüğü sona ermiş; artık devlet adamları ve ay­dın kesim, Batı’yı ve Batı’daki gelişmeleri örnek almaya başlamıştır. 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı, Os­manlı Devleti’nin Batı’ya yönelişinin, Avrupa karşısında ezikliğinin ilk resmî belgesidir. Bu tarihten itibaren Osman­lı İmparatorluğu monarşi olmaktan çıkmış, yüksek askerî ve sivil memurların söz sahibi olacağı bir aristokrasi ha­vasına girmiştir.

“Genç Osmanlıların (Namık Kemal, Ziya Paşa Ali Suavi…) çabaları sonucu 23 Aralık 1876’da “Kanun-ı Esasi (Anayasa)” ilân edilerek meşrutî sistem kurulmuştur. Kanun-u Esasî, ulusal bir ihtilâl sonucu ilân edilmemiş olmak­la beraber, tüm halkın siyasî hakları yönünden eşitliği, devlet yönetimine katılması ve denetlemesiyle parlamenter bir sisteme dayandırılmak isteniyordu. Fakat devletin monarşik ve teokratik niteliği değiştirilmiyordu. Hatta Salta­natın Osmanlı Hanedanı’na ait olduğu, Padişah’ın kutsal ve tek güç olduğu Kanun-u Esasîde yer alıyordu. Her ne kadar bu ifadeler yer alsa da padişahın yetkileri sınırlandırılmak istenmiş, padişahın karşısında ülke yönetiminde söz sahibi olacak “Meclis-i Mebusan (Parlamento)” oluşturulmuştur.

YAPILAN SAVAŞLAR VE SIKIYÖNETİM

93 Harbi‘nin çıkmasıyla Meclis-i Mebusan padişah tarafından kapatılmıştır. II. Abdülhamit döneminde, Osmanlı­larla Ruslar arasında gerçekleşen (1877-1878) bu savaşta (Hicri takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden bu sa­vaş, 93 Harbi olarak adlandırılmıştır.) Ruslara karşı ağır yenilgi alınmış; Ruslar istanbul’a kadar ilerlemiştir. Şu sa­vaş sonucunda bugünkü Türkiye’nin üçte biri kadar toprak kaybı olmuştur (Kars, Ardahan, Batum, Sırbistan, Kara­dağ, Romanya). Osmanlı Devleti, ekonomik yönden çökmüş; Anadolu’ya buralardan büyük göçler olmuştur.

Meclis-i Mebusan’ın kapatılması ve Kanun-ı Esasî’nin yürürlükten kaldırılmasıyla 32 yıl süren İstibdat Dönemi başlamıştır. Ülkede fikir ve sanat hayatını sınırlayan bu katı rejim, 1901 yılında daha da sertleşmiştir. Bu baskıla­ra dayanamayan, baskılardan bunalan hürriyetçiler, kurtuluşu Avrupa’ya kaçmakta bulmuşlardır. Meşrutiyet’i tek­rar ilan etmek için “Jön Türkler (Genç Osmanlılar)” adı altında bir araya gelmişlerdir. Avrupalılar bu hürriyet tutkunu gençleri, Avrupalılar, azınlıkların çıkarları doğrultusunda desteklemişlerdir. Temeli 1893 istanbul Askerî Tıbbiye’de atılan “İttihat ve Terakki Fırkası” kısa zamanda İstanbul’da ve Avrupa’nın pek çok yerinde dernek kur­muştur. Askerî, sivil ve her milletten ihtilalcinin mensubu olduğu bu fırka kısa zamanda güçlenmiştir.